Obezite
Hem bugünün hem de geleceğin en ciddi hastalıklarından biri olarak kabul edilen Obezite, ne yazık ki pandemi döneminde, başta çocuklar olmak üzere hızlı bir artış göstermekte. Hareketsiz geçirilen sürelerin artmasının yanı sıra, stres ve tedirginlik gibi ruhsal etkenlerin kortizol dahil birçok stres hormonu seviyelerini yükseltmesine bağlı olarak, şekerli, unlu, yağlı ve yüksek kalorili gıdalara karşı iştahın artması ve vücudun aynı anda kendisini korumak amacıyla metabolizmasını yavaşlatması obezite riskini kaçınılmaz şekilde arttırıyor. Obezite, kalp hastalığı, kanser ve tip 2 diyabet gibi bir dizi hastalık riskini arttırken, bağışıklık sisteminin lenfoid ve nötrofil hattı adı verilen işlevinde de bozulmalara sebep olmakta. Bağışıklık sistemindeki bu dengesizlik ve normal dokunun kronik iltihabı, obezitesi olan insanları hastalığa yakalanma riski yüksek olan grubun içine dahil etmekte. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), kalp hastalığı ve diyabetli kişilerin COVID-19 komplikasyonları açısından daha yüksek risk altında olduğunu bildirmekte. Obeziteye yönelik detaylı incelemeler sonucu verilen tedaviler ve diyet yöntemlerinden yanıt alınamadığı durumlarda cerrahi girişim gerekmektedir. Laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılan cerrahi uygulamalar Obezite tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir ve %80-95 oranında tam ya da kısmi iyileşme sağlanmaktadır.